Aile Ve Miras Hukuku

Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Davası

Bizi Arayın ............... Whatsapp

Kişisel İlişki Nedir? 2024

Kişisel İlişkinin Kaldırılması, ana babaya kişisel ilişki kurma hakkı, uluslararası sözleşmelerde ve birçok ulusal hukuk sisteminde “karşılıklı bir hak” olarak tanımlanmıştır. “Ana-baba, çocuk, büyük anne ve büyükbabalar vb. gibi üçüncü kişiler” kişisel ilişki kurma hakkına sahiptir.


Bütün uluslararası ve ulusal pozitif hukuk metinlerinde kabul edildiği gibi, hakimin kişisel ilişki kurma konusundaki kararında en önemli temel ilke, “çocuğun yararı” kavramı olmalıdır. Kişisel ilişki kurma hakkı, çocuğun yararı için tehlikeye girerse, ana ve baba çocukla ilgilenmezlerse, çocuk fiziksel şiddete veya cinsel istismara maruz kalırsa veya kişisel ilişki kurma hakkı sahibinin özellikle çocuğu kaçırması durumunda kesin olarak, tamamen veya belirli bir süre için kısıtlanabilir. Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Davası konusunda Ankara Avukat Hizmeti almak için bize ulaşabilirsiniz.

Kişisel İlişkinin Kaldırılması Davası Nedir?

Kişisel İlişkinin Kaldırılması ile ilgili olarak öncelikle bilinmesi gereken kişisel ilişki kurmak zorunlu değildir. Bu nedenle, koşulları mevcut olduğunda kişisel ilişki sonlandırılabilir. Mahkeme, çocuk ile anne baba veya üçüncü bir kişi arasında bir ilişki olduğunu belirlese de, zamanla değişen koşullara göre bu ilişkiyi her zaman kaldırabilir. Mahkeme, çocuğun analık-babalık duygusunu tatmin etmekten her zaman daha önemlidir.

Kişisel ilişkinin kaldırılması davasında uzman görüşüne veya uzman taraflar ile görüşerek rapor hazırlanması yoluna başvurulabilir. Rapor hazırlanırken çocuk ile görüşülmesi gerekir. Çocuğun idrak etme çağında olduğu durumlarda, kişisel ilişkinin kaldırılması davasında çocuğun kendisi dinlenebilir. Mahkeme, bu şekilde dinlenen çocuğun tercihlerini dikkate alır. Mahkeme, akıl çağındaki çocukların yönlendirilmiş beyanlarını dikkate almaz. Mahkeme, gerekli araştırmayı yaparak çocuğun üstün yararına karar verir.

Kişisel İlişkinin Kaldırılması, Mahkeme tarafından tarafların talepleri dışında bir karar verilmesi mümkün değildir. Bu karar, mahkemece gerekli bulunmadıkça ve çocuğun üstün yararı için gerekli olmadıkça tarafların talepleri dışında olamaz. Daha önce de belirtildiği gibi, çocuğun üstün yararının gerektirdiği durumlar söz konusu olduğunda, mahkeme acil olarak gerekli olan tüm önlemleri alabilir.

Kişisel ilişkinin kaldırılması davasında çocuk ergin olmuşsa, dava konusuz kalacağından karar verilmelidir.

Kişisel İlişkinin Kaldırılması Davasının Şartları

  • Çocukların eğitim ve yetiştirilme koşullarının engellenmesi durumunda, kişisel ilişki de ortadan kaldırılacaktır. Kişisel ilişki kurulmuş kişiler, çocuğun eğitimi ve yetiştirilmesi ile ilgili engelleme durumlarından kaçınmalıdır. Aksi durumlarda kişisel ilişkiler ortadan kaldırılacaktır.
  • Çocuk huzur bakımından tehlikeye girdiğinde, kişisel ilişki sona erecektir. Mahkemeler tarafından alınan kararlar öncesinde, kişisel ilişkilerin belirlenmesi ile ilgili kişilerin yaşam biçimleri incelenecektir.
  • Çocukla olan kişisel ilişki durumunun zedelenmesi durumunda kişisel ilişki silinecektir. Anne, baba veya üçüncü bir kişi ile olan ilişkilerinden sorumlu olan kişiler, zedelemekten kaçınmalıdır. Misal olarak, velayet hakkı bulunan baba, anne ile çocuk arasındaki özel ilişkiyi engellediğinde velayet hakkı kendinden alınacaktır.
  • Kişinin çocukla ilgilenmemesi durumunda kişisel ilişki sonlandırılabilir. Çocuğun kişisel ilişkileri her zaman izlenecektir ve korunacaktır.
  • Çocuğun sağlık durumu tehlikeye girerse, kişisel ilişki kurma hakkı kendiliğinden alınacaktır.
  • Çocuğun güvenliği tehlikeye girerse, kişisel ilişki kesilecektir. Çocukların cinsel güvenliği buradaki en önemli sorundur. Mahkeme, cinsel güvenliği tehlikede olan bir çocuk bulunduğunda kişisel ilişkiyi kaldıracaktır.
  • Çocuk ahlakı ile ilgili herhangi bir sorun tehlikeye girerse, kişisel ilişki kesilecektir.
  • Ayrıca, somut olarak kanıtlanabilen tüm ek nedenler halinde kişisel ilişki de sona erdirilecektir.

Kişisel İlişkinin Kaldırılması Davasında Çocuğun Beyanı

Kişisel ilişkinin kaldırılması davasında çocuğun beyanı son derece önemli olabilir. Mahkeme, çocuğun beyanı ve diğer delilleri değerlendirerek karar vermiştir. Bu noktada çocuğun idrak çağında olması gerekir, yani açıkça ifade edebilecek yaşta olması gerekir. Ayrıca, uluslararası sözleşmelerde, ulusal hukuk sistemlerinde ve öğretide çocuğun isteği ve görüşünün hem kişisel ilişkinin kurulmasına hem de içeriğine karar verilmesine dikkate alınması gerektiği kabul edilmektedir.

Bu nedenle, ayırt etme gücüne sahip küçük çocuğun dinlenmesi gerekir. Çocuğun kişisel ilişkiyi reddetmesi durumunda, kişisel ilişki kurma talebinin çocuğun iyiliği için de reddedilmesi gerekir. Yargıtay’ın ilke kararı, kişisel ilişkinin kapsamının belirlenmesinde çocuğun görüşünün yeterli idrak gücüne sahipse alınması gerektiğidir. Ayrıca, çocuğun yaşı, eğitimi, okul dönemleri, tatilleri ve kurs dönemleri de dikkate alınmalıdır..

Kişisel İlişkinin Kaldırılması

Kişisel İlişkinin Kaldırılması Dava Süresi

Kişisel İlişkinin Kaldırılması davasında yasal süre yoktur. Bununla birlikte, çocuğun ebeveynleriyle olan velayet ilişkisi genellikle 18 yaşına kadar devam eder. Bu durumda, çocuk reşit olana kadar, özellikle belirtilen koşulların varlığında, kişisel ilişkinin sona erdirilmesi talep edilebilir.

Kişisel İlişkinin Kaldırılması Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Aile Mahkemeleri, çocukların kişisel ilişkinin kaldırılması davasında görevlidir. TMK m.326 uyarınca, çocuğun oturduğu yer mahkemesidir.

Üçüncü Kişilerin Çocukla Kişisel İlişki Kurmaları

TMK m. 325 uyarınca, “Olağanüstü hâller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir”.

Başta büyük ana ve büyükbabalar olmak üzere çocuğun ayrı yaşadığı kardeşleri, amca hala, dayı ve teyze gibi yakın ilişkisi olan diğer hısımlar da hısımlar olarak kabul edilir. Üçüncü kişi kavramı sadece hısımlar için geçerlidir. Hısımlar hariç özellikle biyolojik baba, koruyucu ana ve baba, üvey ana baba “kişiler” çerçevesinde gösterilmektedir.

Kişisel İlişkinin Kaldırılması Yargıtay Kararları

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 4.2.2014 tarih ve E. 2013/11644, K.
2014/1866 sayılı kararında taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma protokolünde, çocuklarla baba arasında protokolde gösterilen günlerde ve saatlerde
kamuya açık mekanlarda ve gözetim altında kişisel ilişki tesis edileceği,
bunun dışında çocuklar on sekiz yaşını bitirinceye kadar babanın internet,
telefon veya sair olanakları kullanarak iletişim kuramayacağı veya tesadüfü
olarak şahsi münasebet tesis edemeyeceği, yine çocuklar ergin oluncaya
kadar velayet hakkının anneden alınması veya kaldırılması ve kişisel ilişki süresinin genişletilmesi için talepte bulunmayacağının belirtilmektedir.
Yargıtay, protokolde “velayetin kaldırılması ve kişisel ilişkinin genişletilmesi
davası açılamayacağı şeklindeki medeni hakları kullanmaktan feragate ilişkin taahhütlerin medeni hakları kullanma ehliyetinden önceden vazgeçme
niteliğinde olup çocukların yüksek yararlarına açıkça aykırı olduğunu,
içerdiği şartlardaki kısmi hükümsüzlüğün boşanma protokolünün tamamını
hükümsüz kılacağına” hükmetmiştir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin, E. 2011/2727, K. 2012/204, T. 16.1.2012
tarihli15 kararında, Yüksek Mahkeme; BM Çocuk Hakları Sözleşmesi ve
Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesine atıfta bulunarak velayet
hakkının kaldırılmasının Ana ve Babanın Çocukları İle Kişisel İlişki Kurma Hakkını Ortadan Kaldırmayacağı, Çocuğun Sadece Yüksek Yararları
Gerektirdiği Takdirde veya Ana ve Babanın Bu Haklarını Amacına Aykırı
Kullanmaları Halinde bu hakkın Kısıtlanabileceğine, buna ilişkin delil
bulunmadığından çocuk ile uygun sürelerle kişisel ilişki kurulabileceğine
hükmetmiştir

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin E.
2012/2698, K. 2012/22458, T. 25.9.2012 tarihli18 kararında, sosyal inceleme
raporunda evlatlık olan küçüğün öz annesini bildiği ve ilişkilerinin koparılmasının küçük üzerinde olumsuz etki doğuracağı, kişisel ilişki kurulmasının
küçüğün gelişimine katkı sağlayacağının bildirildiğini, bu sebeple küçük
ile öz anne arasında uygun sürelerle kişisel ilişki tesisine hükmetmiştir

Yorum yapın